Yola çıkanlara hep çok cesur insanlar gözüyle bakılıyor anladığım kadarıyla. Kimsenin cesaret edemediği kararları verip yola çıkmış, her şeyi geride bırakmış, gemileri yakmış! Ofiste çalışırken tam olarak böylesine cesur kişilerden ziyade mantıklı kişiler olarak görünüyordu gözüme ama başkalarına neden bu şekilde gözüktüklerini anlayabiliyorum. Benim farkım “planı olan bir adam” olmamdan kaynaklanıyordu ve herkes hayatı ıskalamaya devam ederken ben bunu sadece planlama aşamasında yapıp hayatımın geri kalanında artık hedefi on ikiden vuracaktım ve aradan tam 15 yıl geçti…

Yıllar önce yine bilgisayar kurmak yerine hayal kurarken

Hayatım tüm güzelliklerini yakalamak şüphesiz imkansız ama ölümüne beş kala etrafındakilere yaşadığın ve hiç duymadıkları beş hikayeyi anlatabilmiş olmak da muhteşem yaşanmış bir hayat sayılmaz mı? Çalışırken ıskaladığımız hayatın tüm suçunu bir yere atmak en büyük arzumuz çünkü o zaman hiç bir şey yapmamak için gerekli olan o kutsal, mantıklı ve tüm dünyada kabul gören bahaneyi elde etmiş oluyoruz. Bahanelere sığınmak, benim de halen yaptığım ve üstesinden gelmek için çok çaba sarf ettiğim bir hastalık. Düşünemediğimden sebep bu kadar zor olduğunu bilmiyordum çünkü öyle sinsi bir hastalık ki içinde olduğun zaman ölünceye dek hiç bir şey hissettirmiyor, düşündürtmüyor. Öyle genel bir sıkıntı sadece ve o kadar genel ki tüm yaşamı sarmış durumda. Ormanın içinde ağaç görememekten beter. Ta ki biri gelip seni canını yakarcasına bu durumu fark ettirene kadar. İşte o zaman hayata karşı gerçek savaş başlıyor, cesur olman gereken vakit geliyor.

Hedefler ve Beklentiler

Bu geçen 15 yılda hedefi on ikiden vurdum mu peki? Onu bilmem ama 93 kiloluk bir göbek öbeğinden 72 kiloya kadar indim ve en son çocukken gördüğümü hatırladığım kaslarımın hala orada olduğunu fark ettim. Dünyanın bir diğer ucuna gittim ve o an hiç bir şey yapmak istemediğim için sadece sokaklarında saatlerce oturup, insanları izleyip tütün sardım. Dünyanın en güzel sahillerine gittim ve kimi zaman günlerce kıyısına oturup sadece denizi izledim, kimi zaman da ılık sularına kendimi bıraktım, kimi zaman da izbe bir hostel odasından iki gün hiç çıkmadan uyudum çünkü öyle istedim.  Az ucundan fotoğrafçı olan, Instagram kullanmayı alışkanlık haline getirenlerin en az 5000 fotoğrafla döneceği ülkelerden 15-20 fotoğraf ile döndüm ama sorsan dünyaları anlatacak kadar hikayem var. Çok yalnız kaldım, yalnızlığa alıştım, kendimle uzun uzun yüzleştim, yalnız olmamaya karar verdim.

Dünyanın en güzel insanlarından biriyle tanıştım ve onunla yalnız olmadan seyahat etmeyi öğrendim. Çok daha fazla şey öğrendim ve sonunda yolları ayırmaya karar verdik. Belki de hala öğrenemediklerim, beceremediklerim var, belki kötü şeyler de olması gerekiyor. Belki de en baştan hedef on iki olmamalı. Aslında en başından belkiler ve beklentiler hiç olmamalı.

Hayatımdaki en güzel zamanlar

Gittiğim her yerde yaşamayı hayal ediyorum. “Burada yaşanır lan” diyorum. Sadece taştan bir binanın kapısında oturan kedinin sakinliğinden yola çıkarak bu karara varıyorum. Gittiğim en boktan yerlerde bile en ufak şeyin içinde huzur buluyorum. Düşünmüyorum hiç yazı nasıl, kışı nasıl, insanları nasıl diye. Zamanımın geri kalanında sadece yapmak istediklerimi yapmak istiyorum. Öyle büyük bir pislikten çıkmışım ki halen maddiyat ile olan bağımı istediğim kadar azaltabilmiş değilim. Sürekli olarak yapmak istediklerimin önüne “önce bu” diye dikiliyor, kendini garantiye al diyor, riske girme diyor. Riskte olmadığımı bilecek kadar akıllı ama vaktin hızla tükeniyor olmasına rağmen kendimi güvenceye almaya çalışacak kadar aptalım.

Tanıdığım tüm eski dostlarımın hepsi hızla yaşlanırken ben zamanın sırtından atlayıp bıraktığı izlerin peşinden gidiyorum. Yarın o izler kaybolduğunda istediğim yere gitme cesaretini bulacağımı biliyorum.

 

 

4 Responses

  1. Sevim ŞENGÜN

    Çok içten , çok samimi ”evet yaa , aynen” dedirtiyor yazılarınız :)

    Ellerinize sağlık …

    Yanıtla
  2. TURKU EKIN

    Çok güzel yazmışsınız, benzer duyguları hisseden biri olarak çok duygulandım. Samimiyetiniz ve emeğiniz için teşekkürler, ilham veriyorsunuz :)

    Yanıtla

Yorum Yazın

Email adresiniz yayınlanmayacak.