Çarşamba sabahı İstanbul – Ankara arası tren seferleri olmadığı için ucuza bulduğum uçak biletiyle 7.50 gibi Ankara’ya inip 10.30’da beni Tahran‘a götürecek olan tren’e doğru yol alıyor olacam.

Bugün ekşi sözlük’de her şeyi bırakıp gitmek başlığı çıktı önüme…yine. İnsanların yazdıklarını okudum, ne kadar istediklerini ama korktuklarını okudum. Bazıları para kazanamamaktan, bazıları nereye gideceğini bilememekten, bazıları da bırakıp gitmekten korkuyor. Hepsi zaten tek bir çatı altında toplanıyor onun adı da güvenli bölge.

Bu güvenli bölgede olmanın şartları nelerdir?

  • Herkes gibi olmak
  • Kolay güvenememek
  • Ayın sonunu getirmeye çalışarak hayatta kalmak
  • İdare ederek yaşamak
  • Korku
  • Tatmin etmeyen bolca boş şey yapmak
  • Risk almamak
  • Ertelemek
  • Hakettiğinin daha azını kabul etmek
  • Pişmanlık

Bunları ne kadarına sahipsen işte o kadar güvenli bölgedesin demektir. Tebrikler!
Az sayıda insan içinse hayat bu çerçevenin dışına çıkınca başlar. Peki çıkmak için ne gerekiyor?

  • Hayallerinin peşine takılmak
  • Kendine güvenmek
  • Yeni şeyler keşfetmek
  • Mutlu olmayı tercih etmek
  • Harekete geçmek
  • Bilinmeyene doğru gitmek
  • Heycan duymak
  • Değişikliği sevmek
  • Yapmak istediklerine sınır koymamak
  • Kalbinde coşku hissetmek
  • Korkunun üzerine gitmek
  • Hayattan alabileceğinin en fazlasını almak

Peki bunların ne kadarına sahipsin?

Ben mi?Ben bunların ne kadarına sahibim? Hangi taraftayım? Ahkam kesmek kolay tabi klavye arkasından. Açıkça söylemek gerekirse ilk listedeki korku hariç herşeyin üzerini çizdim. Şu anda hayallerimin peşine takılarak korkunun üzerine gidiyorum.

 

gökhan=)(=

7 Responses

  1. çağrı öz.

    Ya bir de dikkatimi çekti çoğunluk o ekşi linkinde hep çekip gitmeyi kendini de götürdüğün mmüddetçe işe yaramaz ya da işte benzeri şeylere bağlamış, çok saçma. herkes bundan çekip gitmek istemez ki, ben kendi adıma kendimden memnunum, bu bok ortamdan ve insanlardan değilim, o sebeple gitme isteğim, hatta karımı çocuğumu da alıp gidesim var yani orada çoğu insan zihnen çekip gitmekle eşdeğer görmüş, oysa dert tebdili mekanda ferahlık vardır derdidir benim için, artık İstanbul denilen ve bana göre güzelliği de fazlasıyla bittiği için abartılmaya çalışılan şehri terk etmektir. Benim İstanbulla öyle ahım şahım bi duygusal bağım yok, zaten bir yerle aşırı bi duygusal bağ geliştirirseniz oradan gitmek çok zor gelir kanaatimce. Ayrıca sadece başka bir yeri görmek istemek, başka bir hayatı yaşamak istemek de olabilir sebep kimse bunu hesaba katmamış.

    Yanıtla
    • Gökhan - Yoldaki.com

      Herkesin kafasındaki sebepler ve sonuçlar birbirinden farklıdır zaten. İki fikir uyuştu diye o iki insan ruh ikizi olmayacağı gibi bırakıp gitme düşüncesinin de binlerce anlamı olabilir. Gidilen yer başka ülke değil insanın kendi içine olan bir yolculuk olacağı için zaten her türlü tartışmalardan muaftır.

      Yanıtla
  2. çağrı öz.

    ekşi linkindeki şu entrye bittim:

    “hayatin anlami bu eylemde gizlidir belki de ve yapmayanlar bok yemektedirler tek bir hayat sürmeye direterek. tek bir hayat ne kadar da azdir oysa 60-70 yillik bir ömür için. israftir. cevabi bulmak için yollara düsülmelidir. bunu herkes yapsa, kitalar arasi bir rotasyon olsa… bir gün posta kutunuzda bir mektup bulsaniz: “bir hafta sonra, çölde deve güdücüsü olarak hayata baslamaniz gerekmektedir. uçak biletleriniz ve yeni kimliginiz ektedir”…

    Yanıtla
  3. Atilla

    Hadi Bakalım… Yıllar sonra bilim.org ‘da bulmuştum burdan güle güle diyeyim :)

    Yanıtla

Yorum Yazın

Email adresiniz yayınlanmayacak.