Seyahat konusunda çok fazla fikri ya da deneyimi olmayanlar ya da yılda bir kere yurt dışına belki çıkan belki de çıkmayanlar “iki gün tatilim var zaten, onu da hostel denen ne olduğu belirsiz bir yere verip tatilimi riske atmayayım, 3 kuruş fazla veririm mis gibi rahat rahat otelde tatilimi yaparım” diye düşünüyor. Bana göre –en azından seyahat açısından- hayatlarının hatasını yapıyorlar.

Hatta İstanbul’da yaşayanlar için yurt dışına çıkmadan hostel deneyimini yaşamaları için şiddetlen önereceğim yer Hush Lounge Hostel. Yeri Kadıköy’de ve merkezi olmasının yanında tam bir hostel havasını yaşamak için birebir. Yalnız şunu belirtmek isterim, Asya’da veya Avrupa’da görebileceğiniz hosteller gibi değil, çok daha temiz, düzenli ve sıcak bir yer. Aslında hepsi öyle ama burası standartların baya üzerinde bir hostel olduğu için her yerin bu kadar güzel olmasını beklemeyin. En azından genel hatlarıyla ne olduğunu görmek için buraya mutlaka gelin diyorum :)

Fiyat Farkı

fiyat farki

Seyahatlerimizi şekillendiren en büyük etken tabii ki bütçemiz oluyor ve bu bağlamda hostel otele karşı çok ezici bir üstünlüğe sahip. Her ne kadar şu aralar hostellerin verdiği hizmet otellerdekine yaklaştığından ve çok konsept tasarımlı mekânlar açıldığından bazıları otel fiyatlarına yaklaştı bile. Ancak yine de benim için hostel ilk tercihim olacaktır. Bu başlıkta maddi açıdan bahsediyoruz, diğer sebeplere aşağıdan devam edelim.

İnsanlar

insanlar

Asosyalliğin aşılabilen bir durum olduğuna inanırım ben. Her insan iletişim kurmak, yeni kişilerle tanışmayı ister ancak hepsi aynı yolla bunu yapmak istemeyebilir sadece. Bazen hiç konuşmadan bile sosyalleşilebilir ve o sosyalliğin insana kattığı mutluluk yaşanabilir. Hosteller bunun için en güzel ortamları oluşturuyor. Otellerde asla ve asla bulamayacağınız sıcak ortam hostel içinde ziyadesiyle bulunabiliyor. Çok klasik bir hostelde tanışma muhabbeti şu şekilde olur

  • Merhaba
  • Merhaba…
  • Hangi ülkeden geldin?
  • İspanya, sen?
  • Türkiye
  • Haa iyimiş… yemek için dışarı çıkıyorum? Aç mısın?
  • Olur, hadi gidelim.

Bu kadar… Dikkat ettiyseniz isim sorulmaz bile çünkü gün içinde çok fazla insanla konuşulur (istenildiği takdirde) ve ismin artık pek bir önemi yoktur. Nasıl ki en yakın arkadaşlarınızla konuşurken isim kullanmazsınız pek, burada da tanıştığınız kişiler sizlerin 1-2 günlük en yakın arkadaşınız olur. Belki geçmişleri hakkında çok fazla şey bilmezsiniz ama o anı yaşarken çok yakın bir arkadaşınız oluverir, sarılarak ayrılırsınız ve bambaşka bir ülkede dost edinmiş olur belki de birkaç yıl sonra Facebook’tan mesaj atıp onun yanına gidebilirsiniz. Peki bu muhabbetin bir otelde gerçekleşme ihtimali nedir?

Hostel Ortamı

hostel ortamı

Otel ortamı diye bir şey yoktur dahi. Parasını verip uyuduğun ve hiçbir paylaşımın olmadığı bir yerdir otel. Açıkçası lüks otellere bu kadar para bayılan insanları anlamakta gerçekten çok güçlük çekiyorum. Özel bir sebepten dolayı sessizlik ve sıfır insan etkileşimi isteniyorsa tamam, kabul edilebilir. Ama güzel vakit geçirmek ve yeni bir tecrübe yaşamak isteyen insan neden otele gider? Soğuk ve sıkıcı bir ortamdan öte değil açıkçası benim için. Hostel ortamı ise bambaşkadır. Bir çok yeni insan tanır, çok farklı yeteneklere şahit olur ve bence de en güzeli çok farklı fikirleri dinleyerek vizyonunuzu genişletir. Hostel ortamında duyduğum fikir ve planlar hayatımın çok büyük bir evresinde benim de yolumu oluşturmuştur.

Paylaşım

yemek paylaşımı

İşte en sevdiğim kısımlardan biri daha! Hayatta elinizde avucunuzda ne varsa paylaşın. Hiçbir şey kaybetmediğinizi gördüğünüzde çok şaşıracaksınız. Üstüne üstlük her zaman olacak diye bir garanti yok ama insanların çoğu tahmin edilenin aksine yapılan iyiliği karşılıksız bırakmak istemezler. Belki bu şirketteki patronunuz için geçerli değildir ama hayatını seyahate adamış ya da seyahatin yazılı olmayan kurallarını bilenler için bu böyledir. Bosna’da kırdığınız yumurtayı paylaştığınız Koreli arkadaşınızın size Kimchi ikram etmesi çok olağan bir durumdur ve emin olun Bosna’da başka hiçbir şekilde Kimchi yiyemezsiniz!

Otellerin İyi Yanı Hiç Mi Yok?

Tabii ki var. Hostel her ne kadar çoğunlukla güvenli olsa da bazen hırsızlık vakaları yaşanabiliyor. Biraz öngörü ile bunun önüne kolaylıkla geçilebiliyor. Şu ana kadar hiçbir şeyim çalınmadı ve yüzlerce kez kaldım hostellerde. Otelde ise bu risk çok çok daha düşük.

Mahremiyet kesinlikle otelin en iyi tarafı. Size ait bir oda ve banyo olması güzel bir şey ama tatildesiniz ve evinizde olduğundan farklı tecrübeler yaşamak bence daha iyi bir seçim olurdu.

Yarım kiloluk çantanızı taşımak ve 20 m² odada tuvaletin yerini göstermek için görevli arkadaş size yardımcı olacaktır. Özellikle tuvaletin neye benzediğini ve kapısının nasıl açıldığını bilmeyenler için faydalı bir hizmet. Tabii ki bahşiş karşılığı!

5 Responses

  1. Mete Celasun

    55 yaşımda bir bilim insanıyım. Motosiklet ile yurt dışı sempozyumlara katılıyorum. Artık hostelleri denemeye karar verdim. 55 yaşında birinin hostelde kalması, tamamına yakını benden genç olan diğer sakinler tarafından anormal karşılanırmı ve dışlanır mıyım? Saygılarımla

    Yanıtla
    • gokhan

      Anormal karşılanmaktan ziyade baya bir coşkuyla karşılanır ve fazlasıyla keyifli olur hem sizin hem de onlar için :)

      Yanıtla
  2. Sevim ŞENGÜN

    :)) kesinlikle doğru , hostel için yazdıklarına katılıyorum .

    Yanıtla
  3. Çok Gezen Adam

    Millet gençliğinde hostellerde kalır, tam tersine ben 35’inden sonra hostellerle tanıştım. Artık çoğu yerde tercihim hostelden yana oluyor.

    Yanıtla

Yorum Yazın

Email adresiniz yayınlanmayacak.