Yolculuk TransAsya ekspresi’nin Ankara istasyonundan başladı.

Düne ait korkularımı ve endişelerimi istasyonda bıraktım sanırım. Treni beklerken görevli bir abiyle kısa bir “memleket nire” muhabbeti yaptık, ardından 60 saati geçireceğim kompartımanı görmeye gittim. Beklediğimden ufaktı ama olsun, bu trenle ilgili duyduğum şeylerin hiçbiri kompartımanla alakalı değildi zaten :)

IMG_1102Girip çantaları yerleştirdikten sonra hemen ardımdan Ferid odaya girdi. Kendisi Azeri kökleri olan bir İran’lı. Ve hiç beklemediğim kadar iyi Türkçe konuşuyor! Anında erzaklarımız açıldı ve karşılıklı yiyecek alışverişi başladı. Ardından odaya dalan 2 Alman ve 1 İsviçreli benim odamda kalacak kişiler olduklarını söylediler ve malesef haklıydılar. Malesef diyorum çünkü Ferid’le aslında baya iyi kaynaşmıştık. Genelde çoğu Avrupalı, istisnalar hariç, bu kadar yakın muhabbet kurmayı başaramaz. Herneyse, kötü değiller tabiki. Futbol manyağı 3 eleman. Hatta bana Tahran’da önümüzdeki hafta yapılacak olan derbi maçına mutlaka gitmem gerektiğini de söylediler. 100.000 kişi olacakmış maçta ve pek bilinmese de dünyanın en büyük derbilerinden biriymiş. İlgimi çekmeyi fazlasıyla başardılar! Bunu düşünecem.

4 kişilik kompartmanımızda muhabbet sürerken içeriye bilet kontrolü için kondüktör girdi ve bilet kontrolü sonrası bana “Rizeli olan sendin değil mi?” dedi. “Evet” diyince , bizim trenin aşçısı da Rizeli, seni görmek istiyor dedi. Hem rizeli, hem aşçı, hem trende. Daha ne isteyebilirim ki? Macera başlıyor! :)

suat abiSuat abiyle tanışmak büyük bir şeref oldu benim için. Çok sıcakkanlı ve eğlenceli bir abimiz. Ağzı biraz bozuk olsa da dediklerinde haklı, isim vermek istemediğim kişilere çok sağlam giydiriyor  ve giydirilenlerde bunu hakediyor :) Bilgisayar işi yaptığımı öğrenince utana sıkıla abisinin ona verdiği Iphone3’e bir hafıza kartındaki Türk Sanat Müziklerini atmamı rica etti ve telefonla youtube’a giremediğinden dert yandı. Tüm problemleri 5dk da çözüldü ve hayatımda ilk defa Bilgi İşlem tecrübemin birini bu kadar mutlu ettiğine şahit oldum. Suat abi, yamağı Tamer, Farid’den sonra grup hızla büyümeye başladı ve Ali bize katıldı. O da İran’lı ve Akhisar’da evlenmek istediği bir sevgilisi var. Dolayısıyla Ali’de güzel Türkçe konuşabiliyor. Görünümde badigardı andıran ve sert bir mizacı olan ama muhabbet edince çok kibar ve saygıda zerre kusur etmeyen bir adam. Ve sanırım hayatımda tanıdığım en ince ruhlu adamlardan biri. Beğendiği kızlara nasıl yaklaştığını anlatınca hakkatten ben çok öküzmüşüm onu anladım :)

Ardından Norveç’li 4 kişilik mimarlık okuyan öğrenciler ve Ferid’in arkadaşı Cevad bize katıldı. Cevad sadece Farsça biliyor, Ferid Farsça-Türkçe, Ben Türkçe – İngilizce, Matt Norveççe – İngilizce. Dolayısıyla Cevad Matt’e bişe sormak istediği zaman Feride, Ferid bana ben Matt’e soruyorum. Yol uzun, vakit sıkıntımız yok, o yüzden gayet eğlenceli geçiyor. Arada bir diller birbirine giriyor ama kimse şikayet etmiyor :)

IreneIrene’de katılıyor aramıza. Arjantin asıllı bir İtalyan kız. Tahran’a gitmek istiyor ancak kendisine Arjantin pasaportuyla vizesiz giremeyeceğini söylediğimde keyfi kaçıyor. Eh biraz araştıraydı iyidi, neyse şansımı deneyecem diyor. Belki sınırdan alabilirim diye umuyor. Yarın sabah beraber İran konsolosluğunu arayıp bilgi almaya çalışacaz. İtalyan pasaportunda İsrail vizesi olduğundan sınırdan geçemeyeceğini biliyor. Durum karşmaşık, yarın hallederiz umarım.

 

IMG_1192Akşam olunca Tahran’lı genç bir Udi olan Arsalan aldı eline udu ve çalmaya başladı. O da bir gezgin ve uduyla hemçalıp hem söyleyip hem geziyor. İstanbul’da öğrendiği Türk şarkılarından Üsküdar’a gideriken’i beraber söylüyoruz tüm tren. Kimse sözleri bilmiyor ama gerçektenşu anda en son problem bu olurdu muhtemelen :) Herkes katılıyor ve ortam gerçekten güzel.İran’lı bir amca neredeyse tüm gün trenin restoranında Farsça birşeyler anlatıyor. Ve enteresan bir şekilde o kadar güzel anlatıyor ki bazen kendimi yarım saattir adamı dinlerken buluyorum. Sanki anlıyormuşum gibi… Keşke anlayabilsem, etrafında onu dinleyenlerin hepsi pür dikkat. Ve dikkatimi çeken bir diğer şey de, biri birşey anlatırken diğerleri asla konuşmuyor ve konuşması bitene kadar dinliyor. Ya hepsi gerçekten çok güzel anlatıyor yada bu bir saygı olayı. Çözemedim. Bizde genelde daha çok bağırarak diğerini susturmaktır tüm olay malum.

Gece olunca Suat abi’nin telefonuna yüklediğim müzikler ve içtiğimiz şaraplar eşliğinde uykum geliyor. Uzun süredir backpack taşımadığımdan bacaklarım alışmamış ve yorulmuş. Kompartman’da üst ranza benim, yatak rahat. Umarım horlayıp tüm treni ayağa kaldırmam :)

İlk gün çok güzeldi. Darısı yarının başına!

Gökhan

=)(=

14 Responses

  1. Hikmet Kadir Bozok

    Yazınızı çok beğendim. Benim de hep yapmak istediğim bir istikamet! Bir kez daha içimde bir alev parladı. Önceden bilgilendiren bir yazı var mıydı? Bilemiyorum ama fiyat bilgilendirmesi de çok yararlı olabilir. Mesela tren ücreti, yemekler ve iran’da para? Teşekkürler. Ve mutlu mesut seyahatler!

    Yanıtla
    • yoldakicom

      önceden bir bilgilendirme yoktu, araştırmadan girdim.
      Ankara’dan tren ücreti 125 lira. İran’da para konusu sıkıntılı, son iran ile ilgili genel bilgilerde bahsettim. ülke içinde para çekme şansınız yok, cebinizdeki parayla gireceksiniz. yemekler muhteşem, her yazımda zaten belirtiom bunu :)

      Yanıtla
  2. Nurcan Şahin

    Yazılarını okurken büyük bir keyif alıyorum; içten, keyifli ve akıcı. Hani bazı romanlar vardır insanı içine çeker, olayın bir parçası olursun… İşte senin yazılarını okurken de o hal içerisine giriyor insan adeta…

    Yanıtla
  3. Hande Gokoglu

    Blogdan Elveda Ofis Özlem tarafından haberim oldu, ben de hergün takip etmeye çalışıcam :)) yeni hayatında bol şans Gökhan, sevgiler…

    Yanıtla
    • yoldakicom

      çok teşekkürler… (geç cevap için kusura bakma site daha çok yeni, alışıyorum :) )

      Yanıtla
  4. Arzu Şentürk

    Bakar mısın, işin içine Farsça girdi mi, kulaklarımı dikip öyle okuyorum. Farsça mükemmel bir dil kardeşim, kulakların bayram etsin, hadi bakalım geri döndüğünde bize Mesnevi falan okursun:)) oricinalinden:)))

    Yanıtla
  5. Berber Kenan

    Farsça güzel bir dil. Şansın olduğu sürece öğrenmeye bak derim. Hoşuna gidecektir. Yazılarını bekliyoruz.

    Yanıtla
  6. Emrahcan Özbay

    Kardeşim gerçekden super senin adına da cok sevidnim en azından gercekden eglenerek geciriyorsun yolculugunu . ” Ve dikkatimi çeken bir diğer şey de, biri birşey anlatırken diğerleri
    asla konuşmuyor ve konuşması bitene kadar dinliyor. Ya hepsi gerçekten
    çok güzel anlatıyor yada bu bir saygı olayı. Çözemedim. Bizde genelde
    daha çok bağırarak diğerini susturmaktır tüm olay malum ” bu kısımn Arda ya okutalım da anlasın :))
    en iyi dileklerimi iletiyorum sana :P

    Yanıtla
  7. yemre

    Uzun zamandir böyle keyif verici bir blog yazısı okumamıştim :-) Günlük takip edilecek, acaba bugün yazı girildi mi diye her gün ziyaret edilecek bir blog daha oldu :-)

    Yanıtla

Yorum Yazın

Email adresiniz yayınlanmayacak.