Bildiklerini, öğrendiklerini paylaşmak, paylaştıkça öğrenmek, insanların düşüncelerine önem vermek, eleştiriyi iyisi ve kötüsüyle kabul etmek ve en önemlisi de yaşamaya devam etmek. Elle tutulur iyi bloggerların yaptıkları şeylerin hepsi bundan çok farklı değil aslında. Ben kendimi henüz bir yazar olarak tanımlayamıyor olsam da en azından iyi bir blogger olduğumu söyleyebilirim çünkü kimseye dayattığım bir ideoloji yok. Ana felsefem insanlara seyahat etmenin hem ruhsal hem de fiziksel olarak insana iyi geldiğini, düşünüldüğü ve sağda solda görüldüğü gibi pahalı bir şey olmadığını anlatmak, bunları da yeri geldikçe fotoğraflarla, videolarla da kanıtlamak. Her şey çok güzel değil mi? Aslında tam olarak değil. Bunun neresinde problem var diye soracak olursanız, yukarıda saydığım yaptıklarımız arasında “yaşamak” kısmında ciddi problem yaşıyoruz. Ben ve çok yakından tanıdığım blog yazan insanlar da bu problemi yaşıyor. Sebebiyse oldukça ilginç…

Para Para Para

İnanmazsınız ama bizim de yaşamak için diğer insanlar gibi paraya ihtiyacımız oluyor. Evet, şaka yapmıyorum, bizler de yemek yiyor su içiyoruz. Ve bir yere kalmaya gittiğimizde çoğu zaman ücret ödüyoruz. İşte buradaki “çoğu zaman” siz normal insanlardan ayrılıp orospu çocukları kısmına girdiğimiz kısım.

Ben nefret ettiğim bir kariyeri geride bırakıp düşük bütçeli olarak ancak ve ancak yol ve yemeğime yetecek kadar bir sabit gelir elde ederek yola çıktım. Ne beni binlerce kişi takip etsin, ne de çok ünlü bir blogger olayım gibi bir derdim yoktu ve hala da böyle bir derdim yok. Başlarda birçok dostum gibi ben de ailem ve arkadaşlarım beni takip etsin diye bir site ve Facebook sayfası açtım ama işin komik tarafı en yakın arkadaşlarımdan hiç biri takip etmediği gibi hiç tanımadığım yüzlerce insan tarafından takip edilmeye başlanıp güzel sözler ve destek mailleri ile iyice gaza getirildim. Hiçbir zaman götüm kalkmadı ya da kimseye de üstten bakmadım ancak bu iş artık bir yerden sonra sadece aile ve arkadaşlar için yazılan bir blog olayından çıkarak insanlara yol gösteren, merak gideren, anlık soru sorup cevap alınabilen bir yer haline geldi. İnsanlar memnun, ben de sonunda gerçekten bir halta yaramış olmaktan dolayı mutluydum ancak ta ki bu iyice büyüyene kadar.

Çıplak Gerçek!

Evet, şimdi size acı gerçekleri açıklıyoruz. Bizler bu blogdan para kazanıyoruz! Şimdi takibi bırakabilirsiniz, çünkü insanların cebinden tek kuruş almadan karşılıksız olarak yazılar yazmak, soruları cevaplamak ve mutsuz hayatımızdan yaşamak istediğimiz hayata geçtik. Halen insanlara faydalı olabilecek yazılar yazmaya çalışıyoruz ve bundan zerre kadar maddi bir karşılık beklemiyoruz ama maalesef ki bu iş için bize para veren, ücretsiz konaklama veren yerler oluyor ve nedendir bilinmez ama bu bazı insanlara çok ama çok koyuyor. Tek suçumuz çizgimizi bozmadan, insanların gözüne saçma sapan reklamları sokmadan ve her şeyden önce kimseyi kandırmadan bunu yapıyor olmak.

Evlerinde oturup dünyanın en beyin yıkayan programı Survivor izlerken gülüp eğlenip, aradaki reklamları da izleyip sonra “Acun çok kral adam yeaa” diyen bazı zerzevatlar bizim yazdığımız yazıların arasındaki sponsorlara çok fena takılmış durumdalar. Sponsor derken bu adamlar bize yüzlerce binlerce dolar akıtıyor gibi düşünebilirsiniz ancak işler hiç de öyle değil bilginiz olsun. Bu ülkenin en meşhur yazarları bile nispeten iyi sayılabilecek bir yaşama sahip olabilirken yeni yetme birkaç blogger sizce bu işten ne kadar kazanabilir ki?

Her Yerde Bedava Kalıyorlar!

Bir de ücretsiz konaklama konusu var ki o apayrı bir durum. Şahsen çok lüks otellerde hiç kalmadığımdan bu tarz yerlerden konaklama karşılığı tanıtım teklifi geldiğinde düşünmeden reddediyorum çünkü bunun ne bana ne de sizlere bir faydası var. Belki aranızda gecelik bir odaya 400€ vermeyi çok kafasına takmayan blogger vardır tabi ama ben takarım arkadaş. Bedava olsa da benim gönlüm böyle bir tanıtıma el vermez. Ama gel gör ki az ya da çok tüm kullanıcılara fayda sağlayabilecek olan bir tanıtım geldiğinde eğer ben de bundan para kazanabileceksem neden tanıtmayayım arkadaşım? Bu sana neden koyuyor? Sevdiğim işi yaparak üstüne para kazanıyor olmamı mı kıskanıyorsun? 4 yıldır bas bas bunu yapabilmenin yollarını, imkânsız olmadığını, herkesin aslında kendi yoluna çıkabileceğini kendimce başarılı ya da başarısız bir şekilde aktarmaya çalışıyorum, birçok arkadaşım da aynı şekilde düşünüyor. Bu şekilde düşünenler gerçekten hastalıklı olduklarını bilsinler çünkü bu basit bir kıskançlık falan değil. Eğer yazılarda geçen ufak tefek reklamlar sizleri rahatsız ediyorsa lütfen bunu yorum olarak yazın ama “bok gibi olmuş, para almışsın bunu yazmak için!” şeklinde olmazsa daha iyi olur.

Son olarak tabii ki sözüm meclisten dışarı dostlar. Neredeyse 50,000 kişi olduk ve sizler olmadan ne ben bu kadar rahat seyahat edebilirdim ne de bu işten para kazanabilirdim. Sırtınızdan para kazanmak gibi hissetsem hiç düşünmeden bırakırdım bu işi ancak ben de az da olsa sizlere bir şeyler verebildiğimi, bazı soru işaretlerini giderebildiğimi, kimi zaman cesaret verdiğimi düşünüyorum. Bu da bir şeydir diyorum… Ömrü hayatımı bir bilgisayar ekranının önünde problem çözerek kimsenin umurunda olmayan bir bilgi işlem uzmanıyken şimdi kendimi bulduğum yollara sizlerde birlikte çıkıyorum. Her zaman yanımda olan ve mesajlarıyla, mailleriyle ve varlıklarıyla destek olan herkese tekrar tekrar çok teşekkürler! 50,000 takipçiye gelince herkese benden çay ama sponsor karşılayacak, derdi olan Şakirlere çay yok! :)

16 Responses

  1. Görkem CAN

    Bir seo kriteri olarak NAZAR başlıklı bir yazı yazmak istiyorum.. Bu kadar sinirlenmemize sebep başta akrabalar ve diğer vasıfsız kamburlar, onların gözleri. Ne yazık ki cebinde 100 liran da olsa “maşayla tutup tepsiye koyan” elit fularlı bir kişi olarak görüleceksin. Mizanpaj, düzen ve intizam açısından gerçekten ortalama üstü bir site. Buna bakıp da haset etmeyecek bir er kişi daha yok. Esasen oturup daha iyisini yapmak yerine seni çekirdek mezesi yapmışlar kardeşim. Hiç kendine sıkıntı yapma..

    Yanıtla
    • gokhan

      Kime nasıl göründüğüm gerçekten umrumda değil, olmaması da gerekiyor zaten çünkü herkesin görüşü bir değil. Her insanın görüşü kendi karakteri doğrultusunda kısıtlıdır bana göre, yani sen ne isen karşındakini de öyle görürsün. Ne olmak istiyorsan karşındakinin de o olmak istediğini düşünürsün. Vizyonu biraz geniş ve empati yeteneği kuvvetli insanlar ise bu sınırlamaların ötesine geçip kendisinden farklı insanlar olabileceğini kabul eder ve çok daha geniş bir vizyon ile yaşamaya devam eder. Sıkıntım sadece etrafta dar görüşlü insanların çok oluşuna üzülmekten öteye geçmiyor :)

      Çok teşekkürler güzel yorumun için.

      Yanıtla
  2. Çağrı

    Dünya genelinde de olabilir belki iyi bilmediğim için atmayayım ama ülkem genelinde maalesef, kendisi yapamadığı ama yapmaya can attığı şeyi, ondan önce birileri yaptığında hasetinden geberenler var maalesef ve epeyce de çoklar. Halbuki o işi yapan adama ya da kadına gıpta edip örnek almak, feyz almak varken kıskanmak nedir yahu? Ben Gökhan kardeşim gibi bir gezgin olmayı çok isterdim ama muhtemelen kalan ömrümde gezebilsem de Gökhan gibi gezgin olamayacağım bunun farkındayım, ama Gökhan’ı okurken o kadar zevk alıyor ve kendimi iyi hissediyorum ki. Ayrıca adamın tanıtım yaptığını düşündüğüm ve beni ilgilendirmeyen bir yazısı varsa onu okumama gibi bir tercih yapma şansım var mı, var. O halde ne diye kıskançlık edeyim. Bu bloğu bana zorla mı okutuyor bu adam, hayır. Beğenmeyip bir daha açmadığım yığınla blog, site v.s. oldu.
    Bu hasetlik meselesi bunu yapanları yiyip bitirir esasında, Gökhan’ı değil.
    Gökhan sana da tavsiyem bence çokça takılma, bir ara kendi çapımda bir motosiklet bloğum vardı, yazıp çiziyordum(hala var ama eski ilgimi yitirdim, çok nadir yazıyorum) ara sıra celallenip, buna benzer açıklama yazıları yazmak zorunda kalırdım, ki benim bloğumda bir tane bile google reklamı bile yok, çünkü google beni uygun bulmamış, yasakladı reklamı :) ona rağmen kendimi iyi ifade edemediğimi düşünüp yazı yazardım motosiklet bayisi olmadığıma ya da onlardan bedava motosiklet almadığıma dair filan.
    Yani bunun önünü almak zor, insan egosu ve zihinsel (kendini geliştirmemenin de etkisi ile) eksikliği yüzünden bu gibi densizler ve densizlikler hep olacak.
    Kim söylemişti hatırlayamadım ama “Sen yolunda devam et, herkes ne derse desin” diye bir söz vardır. Devam et, boş veer.

    Yanıtla
    • gokhan

      Ben pek tabiki yoluma devam ediyorum ama bu yazıyı benden çok bu sıkıntıyı yaşayan diğer arkadaşlarım adına yadım diyebilirim :)

      Yanıtla
  3. Fatma Olcucu

    Guzel bir noktaya deginmissin Gokhan, keske ‘omo soz poro kozonmok icon yoziyosonoz’ diyen hirtlar da boyle bos islerle ugrasacaklarina enerjilerini ‘para kazanmak’ icin yazmaya harcasalar..

    Yanıtla
  4. Taflan

    Ne oldu la, hangi gereksiz yorumu taktın da, seyahat blogu ile ilgili bu kadar şey yazdın?

    Gökhan’ın kazancını merak eden varsa, ondan kat be kat fazla kazanan bir blogger olarak buyurup bana sorabilirsiniz, açık açık anlatırım ne alıyor, ne veriyor.

    Yanıtla
  5. Esra Güzeloğlu

    Ölesiye korkuyordum para kazanan bir blogger olmaktan! Bir sürü laf işitecek olmaktan!
    Aklımdakilere cevap olmuşsun, en kısa zamanda para kazanan bir blogger olacağım ?

    Yanıtla

Yorum Yazın

Email adresiniz yayınlanmayacak.